İşletme mi okumalı, endüstri mühendisliği mi?

Bu soru bana sürekli soruluyor, ben de artık email ile yazmak ya da sözlü anlatmak yerine bu konudaki düşüncelerimi buraya yazmaya karar verdim. Umarım öğrencilerimize faydalı olur.

  1. İnsan öncelikle sevdiği şeyi okumalı. Bu başarıyı getirir.  Nefret ederek, ve başarısız bir şekilde Endüstri Mühendisliği okumanızın size iş bulurken de iş hayatında çalışırken de faydası olmaz.  Okuyayım sonra MBA (yada MS in Management) yaparım diyorsanız, onun yerine sevdiğiniz birşeyi okuyun.  Unutmayın ki başarısız bir öğrenci olursanız iyi bir yüksek lisans programına girmeniz de zor olur. Ayrıca 4 yılınızı da zehir etmenin gereği yok.
  2. Diyelim ki sevdiğiniz alan işletme, o zaman onu okuyun. İşletmeyi dereceyle, başarıyla bitiren, en azından birkaç hocasının yakından tanıyıp çok bilgili ve başarılı bulduğu bir öğrencinin iş bulması garantidir. Ne yazık ki Endüstri Mühendisliği okuyup hocalarından iyi referans  alamayacak çok öğrenci ile tanışıyorum.
  3. Şirketler bir kişiyi işe alırken temel olarak dört şeye bakarlar: Analitik Zeka (analitik düşünme, illa ileri matematik demek değil), Çalışkanlık, Motivasyon, İletişim ve sosyal beceriler.
    • Analitik  zekanızı göstermenin tek yolu mühendislik okumak değildir.  Tek tek derslerdeki performansınız (işletme olsun, başka alanlar olsun bunu gösterecektir) ama illa farklı görünmek, öne çıkmak isterseniz sevdiğiniz bir alanda yan dal yapabilirsiniz.
    • Derslerdeki ve hayattaki başarıyı getiren büyük ölçüde çalışkanlıktır.   Malcolm Gladwell’in Outliers kitabını okumanızı öneririm.  Çalışkanlığınızı hem derslerdeki başarınız hem de ders dışı aktivitelerde yaptıklarınızla gösterebilirsiniz.  Kabul edeceğiniz gibi İşletme veya End Müh okumanın çalışkanlığınızla bir ilgisi yoktur.
    • İş hayatında motivasyon için yapmayı düşündüğünüz işi tanımanız çok önemlidir.  Sabah 9:00 akşam 5:00 (veya 9:00) her gün bu işle uğraşacaksınız.  Sevmeniz şart. İş başvurusunda “ben mühendislik okudum, sayılarla aram iyidir, finans dersi almadım ama öğrenirim” artık şirketler için tatmin edici bir ifade değil.  Çünkü çoğunun acı deneyimleri var: severim dediği için işe aldıkları, eğittikleri insanın 6 ay 1 sene sonra pazarlama işine geçtiğine dair hikayeler dinledim finans yöneticilerden. O yüzden yapmak istediği alanda en azından birkaç ders almamış insanın gerçekten o işi sevip motive olacağına güvenemiyor yöneticiler.
    • İletişim ve sosyal beceriler kısmen doğuştan gelse de öğrenilebilen becerilerdir. Adı üstünde  “beceri” yapılarak öğrenilen şeydir.  Takım projeleriniz, stajlarınız, ders dışı etkinlikleriniz, sunumlarınız (sözlü ve yazılı) bunları geliştirir. İşletme eğitimi bu tür becerilerin gelişmesine çok ağırlık verir.
  4. Şirketler eğitim maliyetlerini azaltmak için artık belli bir alanda çalıştıracakları kişinin olabildiğince o alanda donanımlı olmasını tercih ediyor. Rekabet şartları da bu bilgi birikiminin/donanımın daha da derin olmasını gerektiriyor. Kendinize örnek aldığınız yöneticiler eğer kariyerlerine 70’li, 80’li yıllarda başladılarsa, onların içinde bulundukları ortamın çok farklı olduğunu unutmayın. Gerçek anlamda finans, pazarlama, insan kaynakları Türkiye’de 80’li yılların sonlarına doğru başladı, çünkü dışa açık serbest piyasa ekonomisi o zaman başladı.

Özetle,

  • Endüstri Mühendisliğini seviyorsanız okuyun:
    • Mezun olduğunuzda hala seviyorsanız bir süre bununla ilişkili alanda  çalışıp sonra isterseniz yöneticilik eğitimi alabilirsiniz  (MBA yada Executive MBA mümkün). Tabii almayabilirsiniz de, herkes yönetici olmak zorunda değil.
    • Mezun olduğunuzda bu alanda çalışmak istemezseniz, MS in Management (yada Türkiye’de MBA) programlarında ( iş deneyimi olmayan öğrencilere işletme öğretmeye yönelik programlar) okuyabilirsiniz. Burs alamazsanız ekstra maliyet demek bu elbette.
  • Sevmiyorsanız okumayın:
    • İşletme eğitimi son derece çeşitlilik içeren (Pazarlama, Finans, Operasyon Yönetimi, İnsan Kaynkaları gibi) alanlar ve bu alanların temelinde yatan çeşitli bilim alanları (matematik, psikoloji, sosyoloji gibi) nedeniyle sevdiğiniz bir konuyu bulma olasılığı çok yüksek olan bir daldır.
    • İşletme eğitimini alırken sevdiğiniz bir alanda derinlemesine bilgi edinmeyi de düşünün: Örneğin matematik, ekonomi, psikoloji, sosyoloji gibi alanlar işletmenin faydalandığı temel bilim alanlarıdır.  Özellikle, ileride akademik çalışma yapmayı düşünmeye başlarsanız temel bilimlerdeki bilginiz çok daha değerli ve faydalı olacaktır.

Leave a Reply