Yazın insanlar daha mı çok okur ya da yaz mevsiminde, tatillerde okumalar daha mı keyifli olur?
Hiç kuşkusuz, iş, öğrencilik gibi günlük hayatın koşturmaları arasında ötelediğimiz, ertelediğimiz okumalar vardır. Tatil, pek çoğumuz için bir anlamda bu ertelemelerin hem sebebi hem de çözümüdür. Sebebidir çünkü vakit azlığından, işlerin yoğunluğundan, büyük şehrin kaosundan yakınırken hepimiz hafta sonları ya da baharın ve bilhassa yazın gelmesiyle tatillerimizde, kışboyu okuyamadığımız, biriktirdiğimiz kitapları okumak için rafları boşaltırız. Hatta bazı yayınevleri bu yaz/tatil okumaları için okuması daha kolay, zevkli, renkli kitapları tercih ederek yaz için özel kitaplar basar.
Yaz okumaları kendimizi dışarı atıp, hafta sonu kaçamaklarında ya da yoğunluğa ara verdiğimiz, kafamızı dinlendirdiğimiz yaz tatillerinde bir nevi gözden kaçırdıklarımızı da fark etme zamanıdır. Yıl boyu çıkan kitapların sadece isimlerini okumak bile bir hayli vakit alacağından, bu sınırlı tatillerden eli boş dönmemek için kitabevlerinin vitrinleri, çoksatanlar, gazetelerin kitap ekleri, daha önceden okumak için satın alıp rafta bizim okumamız için sırayı bekleyenler, kendi tercihlerimizin büyük çoğunluğunu belirler.
Lakin yaz, kendi doğası gereği tembelliğe, boş vakit geçirmeye de teşnedir. Bu nedenle yıl boyu okuma disiplini elde edememiş olanlar, kitapların kılavuzluğuna başvurmayanlar, okumanın mihmandarlığından faydalanmayanlar için yaz ve tatil, okuma açısından çoğu zaman istedikleri gibi geçmeyebilir.
Pusulasını okumaktan yana çevirenler, yıl boyu her gün bir kaç sayfa dahi olsa okumayı alışkanlık edinenler, çözümü de beraberlerinde getirirler.
Yaz okumaları için illa “hafif” eserlerin önerilmesi, kabul görmesi ise kitap kurtlarının kabul edemeyeceği bir şeydir. Çünkü kafa dağıtmak, zaman geçirmek, yeni bir yazar tanımak ya da yüksek konsantrasyon gerektirmeyen konularda okumalar yapmak için illa yazın-tatilin önerilmesi haksızlıktır.
Yine iki-üç farklı türde kitabın yaz aylarında okunması artar gibi görünse de bunun sadece yaz aylarına özgü olmadığını belirtmek gerekir.
Sonuç olarak ister katmanlı, metinlerarası okumalar olsun, ister “hafif-ağır” okumalar olsun, yaz okumak için iyi bir sebeptir. Çünkü yaz, açmak, yayılmaktır. Divan-i Lugat-it Türk’te (1070) yazmak, açmak, düğüm çözmek anlamındadır. Öyleyse siz de bu yaz kendinize bir iyilik yapın ve kitapların palamarlarını çözüp okumanın o serin sularına açılın…
Leave a Reply
You must be logged in to post a comment.