Birin’in Mihran’la Görüşmesi

Birin anlatıyor: “Mihran lüks tüketime, ihtiyaçtan fazla tüketime karşı, dünyayı, ekolojiyi düşünen ve hayatını buna göre idame ettiren bir görüş benimsemiş. İnsanlarla paylaşmayı, kalabalık yaşamayı seviyor. Barış yanlısı. Vicdani retçilerin gösterilerinde sadece 20 kişi olduklarından yakınıyor. Aktivist ama yargılayıcı değil diye düşünüyorum. ‘Mış gibi’ yapmayan bir tip, samimiyeti asla kabalıkla kesişmiyor.”

Mihran: ?Eeemmmm çok küçükkenki hikayesini hep severim bunun böyle çok daha böyle 6 yaşındayken bunu Çatalca?da sahneye çıkartıyorlar çok güzel şiir okurmuş. İstiklâl Marşı?nı söyletiyorlar 23 Nisan?da Türk bayrağına sarılı bir şekilde ve o zamanın, ııııı, böyle büyük… Genelkurmay başkanı değil de büyük, ordudan birileri geliyor büyük paşalar geliyor falan geliyor Çatalca?ya böyle Cumhuriyet Bayramı şey, 23 Nisan kutlamasına ve büyükannem de işte sahnede şarkı şey, şiirini okuyor falan. O anda işte paşa sormuş ki okul müdürüne “işte bu kızın adı nedir, çok güzel şiir okuyor” falan. İşte “Mari” demişler, o da demiş “e Mari Ermeni ismi”,”evet” demiş. İşte “bulamadınız mı” böyle durdurmuş böyle kalkmış bağırmış böyle ?bulamadınız mı bir türk evladı da çıkmışsınız gavura bizim marşımızı okutuyorsunuz? diye. Büyükannem de Türk bayrağını almış, yere atmış ve terk etmiş orayı, böyle bir hep onu anlatır ?aldım bayrağı attım bastım üstüne çıktım dışarı?(bu kısmı büyükannesinin heyecanını taklit ederek anlatıyor) falan diye, böyle bunu hep çok gururla anlatır falan böyle. Sonra yalvar yakar olmuşlar tekrar sahneye çıkması için, paşayı… Paşaya söylenmemiş paşayı göndermişler. Gerçekten paşayı apar topar çıkartmışlar oradan böyle, çıkmış söylemiş şiirini falan böyle. Bunun gibi çok hikâyesi vardır büyükannemin böyle.?