Burcu’nun Selin’le Görüşmesi

Burcu: “Selin’le yaptığım sözlü tarih görüşmesi benim için bir şeyi çok net bir şekilde ortaya koydu: Sadece kendi yaşadıklarımız değil, hiç tanımadığımız akrabalarımızın dile getirdikleri hikâyelerin barındırdığı kararlar, korkular ve hayal kırıklıkları da bizi oluşturmakta temeller. Bu yüzden, Selin?in anlatısını dinledikçe ve onun deyimiyle ?taa 1800’lerdeki olayların? onu nasıl etkilediğini gördükçe; geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki bağın ne kadar çetrefilli olduğunu ve bu bağı anlamak için farklı kuşakların birbirine etkilerini anlamaya çalışmanın önemini kavradım. Sözlü tarihin metodu olan hayat hikâyesi odaklı görüşme tam da bu hayaletlerden bahsetmek, onları tekrar düşünüp anlamlandırmak açısından çok önemli. Selin ailesi tarafından korunarak, kendisine Ermenice öğretilmeyerek, dedesine ve diğer Ermeniler’e karşı bunun mahcubiyetini duyarak, annesine ben neyim diye sorduğunda ?Ermeni asıllı Türk? olduğu söylenerek ve kendisini hep iki arada bir derede hissederek yoğun bir suçluluk duygusuyla büyümüş. Hrant Dink’in öldürülmesi ise ailesi için ve bilhassa Selin için sancılı ama nihayetinde ailesiyle – eskisine nazaran – çok daha açık konuşabildiği bir dönemin başlangıcı olmuş.”


Burcu’yla Selin’in görüşmesinden:

Selin: ?Hrant Dink?i ilk duyduğum zaman okuldan eve erken gelmiştim ve televizyondan duymuştum. Anneme söyledim, annem de çok tepkisizdi onun ölümüne karşı. Ondan sonra onun akşamında ben yürüyüşe gitmiştim. Eve döndüğümde bütün ortam değişmişti. Annemlere Hrant Dink öldüğü için bile üzülememelerine kızdım, beni kimliksiz bıraktıkları için kızdım. Ermeni kimliklerini yadsımış olsalar, cemaatten kopuk olsalar, kendilerini Ermeni hissetmeseler o zaman tamam yani. Ama kendilerinde bi şey var, bana vermiyorlar ve beni dışlanmış hissettiriyorlar ondan dolayı çok öfkeliydim.”


Selin’i dinleyebilirsiniz: