Seda’nın Vera’yla Görüşmesi

Seda: “Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü?nü bitirmek için bir tez yazdım. Bu tez sırasında derinlemesine görüşmeler gerçekleştirdim. Ve bu sırada insanlarla yüz yüze görüşmeler yapmanın çok hoşuma gittiğini fark ettim. Sabancı Üniversitesi?ne girdiğimde Leyla Neyzi?nin Kültürel Çalışmalar 351/561 Sözlü Tarih dersini verdiğini duyunca seçmeli olarak bu dersi almaya karar verdim. Başlangıçta sözlü tarihin ne olduğundan tam olarak haberdar olmasam da, derinlemesine görüşme yapmayı seven biri olarak, insanlarla konuşarak tarih yapma fikrinin bana göre olacağını tahmin ediyordum. Açıkçası beklediğim gibi de oldu ve derste anlatılan teorileri, proje kapsamında pratiğe dökerken, sözlü tarihin ileride yapmak isteyebileceğim bir şey olduğuna kanaat getirdim. Sözlü tarih hakkında bildiklerim şimdilik derste öğrendiklerimden ibarettir.”



Seda’yla Vera’nın görüşmesinden:

Vera: ?Dedim, ‘Ben Osmanlı çocuğu değilim, ben Atatürk çocuğuyum. Ve ben tanımıyorum Osmanlı devrini. Ben Atatürk çocuğuyum ve ben bu toprağın çocuğuyum. Gitmiyorum.’ Benim burada hiçbir bağım yok ki, Seda. Neyim var? Evimi satarım. Bankadaki beş on kuruşumu alırım, giderim. Fransa beni atmaz. Atamaz. Ben turist olarak giderim. Yeğenimin yanında, ablamın yanında kalırım örneğin. Karakolluk, polislik olmadıkça. Ama ben buradan kopmak istemiyorum. ‘Oğlum da beni yaksınlar, külümü Türkiye?ye götürsünler’ dedi.”


Vera’yı dinleyebilirsiniz: