Tevfik’in Salih Amca’yla Görüşmesi

Tevfik: “Kayseri, Tavlusun’da sözlü tarih görüşmesi yapmak için geçirdiğim süre hayatımın en mutlu zaman dilimlerinden biriydi. Özellikle Salih Amca’nın hikayeleri ile dolaşma fırsatı bulduğum Aşağı Mahalle, tarihimizdeki aşağı mahalleleri hatırlattı bana. Salih Amca’nın Tavlusun’un “birleşik” zamanlarını anlattığı hikayelerine hepimizin ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İlk başta, sözlü tarih metoduna önyargıyla yaklaşsam da, bugün etnografik yöntemle birleştirdiğimde bana en iyi yol gösteren metod. Beni kendi çocukluğumda ve tarihin aşağı mahallelerinde gezdirdiği için Salih Amca’ya çok şey borçluyum.”



Tevfik’le Salih Amca’nın görüşmesinden: Salih Amca: ?Ustam haber gönderdi Garabet?e. Garabet geldi. Biz onunla üç beş ay beraber çalıştık. Büyük sinemada cilacılık yaptık. O ustabaşıydı, bize tarif ediyor. Biz ona göre, çırağız biz daha on beş yaşında çocuklarız. Çalışıyoruz işte, Ramazan ayına denk geldi. Böyle o zaman o cilacı su bile içmezdi. Eğer bizden gizli içtiyse görmediğimizden. Öğlen paydosunda derdik ki, ‘Ye, garnını doyur.’ Ustam iftarlık pide yaptırırdı yumurtalı. Garabet?e de yaptırırdı. Garabet giderken şuraya (koltuğunun altına) sokardı, açık götürmezdi.  Taze ekmek, ‘taaaze’ demez bizim gibi, uzun demez. Taze ekmek kokar. Müslümanlar oruç tutuyor taze ekmek kokar. Canı çekmesin deye onu gapatır öyle gizli götürürdü. Çok edepli insanlardı bunlar.”


Salih Amca’yı dinleyebilirsiniz: